Renklice düşler diyarımdan çıkıp dergilerimi didiklerkent asarım ve hayal gücümün etkisiyle ilham perim dürttü, tasarım cinimin de yardımıyla tüm malzemeler gözden geçirilip bunlarda karar kıldık. En beğendiğim manken modeli seçtim, mayolu bir resimdi, resmi bir kartona yapıştırdım ve kestim. Sonra bir ciciyi tasarlayıp giydirdim. İçine de elyaf koyup kabarttım, ee böyle bir ciciye aksesuarlar gerekliydi, hiç üşenmedim. Boncuklarımı döktüm ortaya, gördüğünüz bu takıları yaptım şapkayıda takınca tamam oldu. Sonuç çok hoşuma gitti her yere asılabilir bir ayrıntı oldu. Ben kapıdaki anahtarlığa astım. Şıklığıyla göz kamaştırıyor değimli? Her zaman aynı bakışla geleni ağırlayıp, gideni uğurlamaya devam ediyor…
...Görsel Sanatlar Öğremeni Ve bir Anne...
İçimdeki Çocuk Henüz Büyümekte
İçim içime sığmaz benim sonsuz akan dereler gibi çağıl çağıl çağlarım. Şu el kadar beynim büyür büyür kafama sığmaz olur. Dikkatlice bakarsanız saç tokamın altından fırlamış bir cin fikir, gözlerimden sonsuz şeritler halinde geçen alt yazılar görürsünüz. Daha dikkatlice bakanlarınız olursa eğer; taşı toprağı, yaratanı ve yaratılanı seven, varlığa yokluğa sevinen gizli bir tebessüme bile ortak olabilirsiniz. Ben yinede çok yaklaşmayın dikkatli olun derim zira mızıklı bir kalple ona eşlik eden iki sulu göz pusuda bekler her daim. Hep bir uğraş içindedir beynim ne yapmalı ne etmeli, neyi neye eklemeli, neler öğrenmeli, nerelere gitmeli. Bu dünyadan göçmeden nerelere kalıcı izler dikmeli… İşte böyle çırpınır durur benden öte onlarca benlerim.